10 Haziran 2009 Çarşamba

annecy'den notlar 01

08.06 | 21:00 | petit salle

oha ama, ben mokra otobusu 11 olmadan bitiyo diye soylenirken su dustugumuZ hale bak. yahu 8'de (20:00) otobus bittigi nerde gorulmus ne bicim bi mantik anlamadim ki.. neyse..
yolculuktan bahsedeyim madem biraZ. ilginc bi sekilde son derece sorunsuZ bi maceraydi. macera bile denemeZ hatta, o derece. isvicreli milleti deli etti beni sade, tum euro'larimi alip alip ustlerini frank verdiler . hayir yani havaalanindan binmisim, "annecy'ye gitcem, otobus duragina gotur" diyorum, yani daha ne kadar acik olabilir ki o franklari kullanmanin yakin gelecek planlarim arasinda olmadigi? cuZdan da alt ust oldu Zaten turlu cesit para cinsiyle.. gerci sag saglim gectikten sonra fransa sinirindan tum kronlari, fraklari ve hatta neden halen cuZdanimda tuttugumdan tam emin olmadigim ytl'leri doldurdum bi minik cantaya da rahatladim..
neyse. iste vardim diyodum annecy'ye. evet, vardim otobus garina. otel adresi bulmaya ugrastim bi sure, buldum oteli de velhasil. lakin benim otel sandigim sey, baya hostel cikti. ranZalar falan, bi odada bes yatak. vallahi bi an icin tesak geZisinden bile daha acayip bi konaklama olacak diye endiselendim ama neyse ki oda nufusu 2, populasyon da halen stabil.

09.06 | 11:40 | l'estaminet
agri kesici. gunes kremi vs. alisverisi ve postane Ziyaretinin ardindan sehir turuna verdigim bunyemi bir paZar yerinin ortasinda buldum. tabii saat itibariyle, gunes kreminin cantamdan Ziyade ustumde basimda durmasinin daha saglikli olacagi bilinciyle kendimi cok kaptirmadan bir kahve molasi vereyim dedim.
neyse, paZar diyodum. bin cesit taZe meyve, sebZe ve peynire icim gidiyor ama "alsam napcam" diyebilecek kadar aklim yerinde neyse ki. ama sanirim dayanamayip bir miktar frambuaZ alacagim.
yuksek olasilik decavision'dan tekrar bildirmek uZere.. (bir not defteriyle diyaloglar..)
12:55 | le regann
simdi ordan kalkip oraya oturuyo bu saskin, adina da geZmek diyo gibi olacak ama 4 numarali ogrenci filmleri gosterimine yenik dusmemek icin yimek yiyim didim. hakikaten bak, ogrenci filmleri epey kasli guclu oluyo, dovuveriyo valla adami. velhasil oyle iste..
ha sey bu fransiZlar ceklerden bile daha vahsi ciktilar ya, valla. her seyde bi jambom bi bisey.. ilginc.
ha bi de bu fransiZlarin bir kebapci ritueli olan "masaya default olarak su getirme" huylarinin beni Ziyadesiyle mutlu ettigini belirtmeden gecemeyecegim.
13:49 | decavision 2
yemek niyetine yemis oldugum, haslanmis havuc, enginar sapi, karnibahar, taZe borulce (cok emin degilim gerci, taZe fasulyenin incesi iste), cig mantar, domates, salatalik ve maruldan mutesekkil salata sasirtici derecede leZZetliydi. lakin sasirtici olan cig mantarla karsilasmis olmak degildi Zira, bu cig mantar efendiyle 2 sene kadar once istanbul'daki bir vejetaryen lokantasinin salatinda tanisip igrenmistik birbirimiZden. (tabi, sen mesela domatesi seviyosun diye domates de seni seviyo ya, ayni hesap ters mantik. dur ya, yoksa yanlis mi anlamisim hep?)
velhasil, olay sosta bitiyor herhalde, bilemiyorum. halen saskinim.
16:45 | cafe de dues
eveet, bir ogrenci filmleri macerasini da kaZasiZ belasiZ atlattiktan sonra paZar yerine dogru geldim yine. 6'da coraline var, heyecanla bekliyoruZ bakalim.
ya o degil de, cok fena be bu ogrenci filmi meselesi. baya, bildigin kotu yani.. yaZik.. sonuncusu pek sekerdi ama, damakta iyi tat birakti en aZindan. hatta reklamini da yapayim "fellow animator"in. "for sock's sake" idi efenim filmimiZin adi. yonetmeni kimdir nedir bilemedim simdi, fransiZ oldugunu biliyorum sade, kitapciga bakmaya da usendim. neyse, cok guZeldi ama, valla bak..

butuun bu bina fotograflarindan cikan sonuclar;
1. tamam, hic islevsel olmadiklarinin farkindayim ama pek seviyorum su ahsap panjur olayini.
2. iyi ki mimar falan olmamisim valla, boyuna eski pusku bina yapmaya calisir her yerden de kovalanirdim heralde..18:00 | grande salle
uuu, janjanli goZluk dagittilar, cok heyecanli. baslayacak coraline aZZ sonra. lakin ondan once bu festival iZleyicisiyle ilgili goruslerimi paylasmak niyetindeyim. tamam, animasyon festivali olabilir, ve tamam, gayri ihtiyari olarak animasyon cocuklarla bir arada tutuluyor ya da hadi "icindeki cocugu kaybetmemis olanlar"a daha bi hitap ediyor olabilir, eyvallah. ama yani salonu krese cevirmenin alemi ne? cok acayip valla ya, simdiye kadar boylesine gevsek, vicik vicik seyirci gormedim. akil almaZ bi durum. film baslayana kadar bagirislar cagirislar, perdeye dogru firlatilan kagit ucaklar (bakiniZ hemen alttaki sekil 1-a, hatta tam ibretlik o sekil, kel kafasindan utanmayan bi tipsiZin kagit ucak sevdasi belgeleniyor).. kisa film programiysa eger, bi film bittikten sonra bir digeri baslayana kadarki o 5-10 saniyelik bosluk boyunca turlu cesit tuhaf ses cikarmalar, yok moolemeler, miyavlamalar, gidaklamalar bilmem ne.. hayir kimse de cikip "evladim uslu durun, bi huZur verin, yettiniZ lan aaa" demiyo, o daha acayip.
20:15 | bonlieu merdivenleri
film bitti, ciktim. ne hissedecegimi bile bilmiyorum, cok kafam karisti.. biraZ dusunmem laZim. basima agrilar girdi yemin ediyorum. (3d sinema? hmmmmmmm.)

tamam, dijital cag. evet, geleneksel yontemler oluyor. kabul, ruh aramak anlamsiZ..
ama yaZik ya.
vallahi yaZik.
onca Zaman, emege, cabaya, paraya.. her seye yaZik..
bunun bi parcasi olmak istemiyorum galiba ya. hani. yani. bilmiyorum. yarin ya da obur gun nightmare before christmas var 3d. sanirim daha bi netlestirebilirim dusuncelerimi o deneyimden sonra.. off..


20:55 | la cuisine de amis
ne yagdi be. aa valla vi anda boyle cok garip oldu. sonra da bitti. neyse. ama asil macera aZ once "peynir, salata, sos" kelimelerini guc bela ayni cumle icinde kullanan ve ingiliZce bilmeyen garsondan etsiZ yemek istememle basladi. bakalim ne gelecek.. tabii bisey soslu peynirli salata 1'e hicbir sey vermiyo bu noktada ama macera ruhuna inancim tam. gorceZ.

21:15
oeh amma hiZli yemisim..
neyse, bahislerin kapandigini, sonucun da kiZarmis peynir oldugunu soylemek istedim hostel'e donmeden once. bi de kahve iccem tabi o da var. neyse, ama ceklerin kiZarmis peyniri (smazene syr) gibi degildi pek tabii ki. bi kere peynir eidam degil, feta tarZi biseydi. etrafinda galeta unu gibi bisey degil, boyle daha homojen daha kitir kitir bisey vardi. sonracigima, yaninda (ki, fransiZ versiynunda altinda oluyor) kiZarmis/haslanmis patates yerine salata vardi. tartar sos yerine de kiZarmis ve ince kiyilmis badem ve boyle tatlili gibi bi garip sos vardi. oglenki keyifle olmasa da (ki enginari oZlemisim sanirim) yedim, afiyet de oldu. oh.
ya o degil de, fransalara kadar gelip bi "ratatuy" yemeden donecek olma ihtimalim beni pek uZuyor. yani oyle boyle degil. ya en aZinda bi patlicanli filan bisey olsa di mi..

21:31
aha dogru, muZik baslayinca hatirladim. cingene caZi olacagidi bu aksam galiba. gerci tam su anda baslamis olan seyin ne cingeneyle ne de caZla ilgisi var. daha Ziyade "ay yaZik ya, otenaZi artik yasallassa da kurtulsa" seklinde hos olmayan dusunceleri tetikleyen bisey ama.. bi an (ki hakkaten bi an, selcuk erdem "bi an"i) kalsam da cingene mi beklesem (ki tam su noktada gulen hanim'a selam olsun, hani tunuslu olmasa bile fransiZca caZ soyleyen cingene gorme ihtimalim icin [ki sanirim iste sevebilme ihtimalini sevmek boyle bisey]) diye dusundum. lakin hem yagmur camur, hem soguk, hem de otobuslerin macerali olmasi gibi gercekler o 'bi an'i aninda kisaltmaya yetti..

10.06 | 01:26 | institut rural
iste geldim filan, gec olmus. bi saattir sunlari bilgisayara geciriyorum Zaten.
haydi iyi gece.

ayy postalayamadim bunu da, disari cikcam diye acmaya calistigim kapi alarm caldirdi gece gece. korkup kactim hemen odaya.. neyse, sabaha artik..

09:47 | institut rural
evet postaladim sonunda ama bir ekleme yapmadan gecmek de istemedim, oda populasyonunda %50 dusus yasanmis dun, tek basimayim artik, yuppiii!

2 yorum:

coldwind dedi ki...

şirin bir yere benziyor (:
tek başına kalman da baya şans olmuş.

ozlemakin dedi ki...

sirin pek ivet :), tek basina kalma meselesini de gorceZ bakalim, epey garip bi sistem Zira..