29 Ağustos 2008 Cuma

oda - detay!

odadan devam ediyoruz..

evet, çocuk gibi saatlerce ödev yapmamı sağlayan koccaman sözlüğüm.. anglicko-cesky.. evet..

ya bu konuda ne desem boş.. portakallı su ne demek ki zaten? bunun limonlusu, elmalısı, greyfurtlusu, yeşil çaylısı filan bile var. sade su mu? o da ne!!

bu da odadan görünen "dışarısı". şimdiye kadar hep ağır yükle dolaştığım için fotoğraf makinasını dışarı çıkartmadım. ama yarın haftasonu, belki mini-şehir(vice versa, heh) turu yaparım, turist olurum.:)

giriş

geç olsun güç olmasın diyerek başlamak lazım tabi..

yaklaşık bir hafta oldu. halen sadece merhaba ve güle güle demeyi biliyorum, ki ikisi de aynı kelime olduğu için çok zor olmuyor. teşekkür ederim demeyi de biliyorum ama hep unutuyorum, fena halde kaba bi insan oldum vallahi..

her şey halen doğal, olağan. kimsenin ne dediğini, etrafta ne yazdığını anlamıyorum evet. ama yabancı gibi de hissetmiyorum.
bir diğer şeyse, geçen seneki çek cumhuriyeti maceramı (macera!) büyün ölçüde kendimi keşfetmek üzerine kurmuş olduğumu farketmem. şu andaysa burayı keşfetmeye çalışıyorum sanırım..

neyse, gelelim yaşadığım -şimdilik- sadece beni barındıran yurt odasına..

odaya girişte solda mutfak, ve yepisyeni ama ötmeyen (ki bu ötme sorunu çaydanlıktan değil ocaktan galiba, suyu tam kaynatmıyor Zira kendileri.. ateşli ocak olursa taşınacağım evde bir de orda deneyeceğim bakalım)

bu da boş buZdolabım.. taşınana kadar kap kacak almamak niyetindeyim (gerçi bir bardak ve bir tabak aldım ama daha faZlasını düşünmüyorum)

bu da mutfağın karşısındaki oda, nam-ı diğer banyo.. işte bir banyo ne kadar ilginç olabilirse o kadar ilginç.

oda"m"ın girişi.. halen açılmamış-açılmışsa bile boşaltılmamış- bavulum.. ve ayakkabılar..

bloggerın fotoğraf yükleme sistemine halen tam alışamamış (ve şimdiye dek 5'ten fazla fotoğraf yüklemeye gerek duymadığım için sorun da yaşamamış) olduğum için diğer "post"ta devam edeceğim.