ama daha oncesinde kablonun eve getirilis surecini anlatmak istiyorum. efenim yine malum komunist donem aliskanligi olduguna inandigim bir sistemle baglamaya calistilar kabloyu ilk etapta. o da sokak kapisinin ustunde duran sadece sigortaymis gibi gorunen fakat aslinda elektriktir, telefondur, kapi Zilidir filan gibi her seyi bir araya toplayan ve butun bunlari duvarlarin icinden gecen hortumlari kullanarak (evet hakikaten bu kisim pek acayip) yapan kutu ve onun hortumlari araciligiyla baglamakti.. fakat hortumda bi tikaniklik mi ne vardi bi sure ugrasip beceremeyince evrensel yontem olan duvar delmeye gectiler. turkiye'de nedir, adam gelir deler duvari haldur huldur. sonra da siva mi dokulmus duvar mi yikilmis umrunda olmadan ceker gider, biZe de duvar boyamak olsun insaat temiZligi yapmak olsun bir takim garip isler kalir. ki olur, benim normalim bu.. efendim bu cek milleti oyle degilmis meger. adam deldi duvari, gecirdi kabloyu. sonra once evi supurdu temiZledi, ardindan apartmani. yetmedi bi de duvarin asinan kismina siva yapti filan. bi acayip..
velhasil sonrasinda gelen "internet baglayicisi"nin isi ise, ethernet kablosunu bilgisayara takip ip ayarlarini degistirip gitmek oldu.. bu kadar. ne bi sifre, ne bi modem, ne baska bisey..
su aZ once yaZdiklarimi yollamadan once okumamaya karar verdim bu arada tam bu noktada.. Zira heyecan ve sevinc karisinca oZlem sacmaliyo, biliyoruZ..
karistirmamak laZim tabi, carpiyo..
4 yorum:
zaten iş akışı bu değilmidir...
niye şaşırdın ki avrupadasın.
:D
ne bileyim.. temiZlik siva falan ilginc seyler..
tabi bizde olsa ev sahibi yapar ... di mi?
ev sahbi derken? oturan iste kimse, kiraci da olabilir..
Yorum Gönder